Oslo’da NHC:İÖG Semineri
Türkiye'de, Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi projesinin yöneticisi Mine Yıldırım, 12 Mart'ta Oslo'da gerçekleştirilen bir seminerde konuştu. Yıldırım'a göre, Türkiye teokratik veya belirli bir dini benimseyen bir devlet değil. Düşünce, din veya inanç özgürlüğü alanında önemli insan hakları yükümlülükleri olan laik bir devlet. Ne var ki Türkiye din veya inanç özgürlüğü hakkını herkes için tam olarak ve tarafsızlık ilkesini ve çoğulculuğu güvence altına alma yükümlülüğünü gözeterek korumakta zorlanıyor.
Mine Yıldırım Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi tarafından kısa bir süre önce yayınlanan raporun bulgularını paylaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız.
Raporda dile getirilen meselelerden biri din veya inanç özgürlüğü hakkının birçok yönünün kamu görevlilerinin düzenleme ve kararlarına bağlı olması. Bu bağlamda, devletin tarafsızlığı ve demokratik bir toplumun ayrılmaz parçası olan çoğulculuğun güvence altına alınmasında sorunlar yaşandığında, din veya inanç özgürlüğünün korunmasında sorunlar yaşanıyor. Sonuç olarak insanlar mağdur oluyorlar. Türkiye’nin bu temel sorunu çözmesi gerekmektedir.
Yıldırım’a göre din veya inanç özgürlüğünü, inananlar ve inanmayanlar, çoğunluğa mensup olanlar ve daha küçük inanç gruplarına mensup olanlar da dahil olmak üzere herkes için etkili bir şekilde koruyacak bir yasal çerçeve oluşturulması için cesura adımlar atılması şart. Ayrıca, Türkiye’nin bu değişiklikleri yapacak ve kucaklayacak temel bir zihniyet değişimi yaşaması gerekiyor. Türkiye’deki siyasal partiler ve canlı sivil toplum, ki inanç gruplarını da içine almaktadır, birlikte çalışarak yeni bir Anayasa’da bu değişimi sağlayabilirler. Aksi takdirde, ayrımcılık toplum içinde daha fazla yayılacak ve derinleşecektir.