Birleşmiş MilletlerUluslararası Hukuk

BM İnsan Hakları Komitesi 142. oturum: Türkiye’yle ilgili temel bulgular

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi (BM İHK), 142. oturumunu tamamladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme’ye (MSHS) uyumunu değerlendiren ikinci periyodik raporu hakkında önemli gözlemler sundu. Bulgular, ayrımcılık ve din veya inanç özgürlüğü gibi kritik sorunları ön plana çıkarıyor.

16 Eylül 202’te, İnanç Özgürlüğü Girişimi, Komite’ye 142. oturum öncesinde detaylı bir rapor sunmuştu.

BM İHK’nin Türkiye’nin din veya inanç özgürlüğü alanında MSHS’le uyumu ile ilgili önemli tespitleri ve düzeltici adımlara çağrısı oldu.

Zorunlu askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı

  • Türkiye, hala vicdani ret hakkını tanımıyor ve alternatif hizmet seçeneği sunmuyor.
  • Vicdani retçiler, tekrarlanan idari ve cezai yaptırımlar ile sivil ve siyasi haklarının kaybına maruz kalıyor.
  • Zorunlu askerlik hizmetine dair eleştiriler, Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesi uyarınca suç sayılıyor.

Türkiye, zorunlu askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını tanımalı, ayrımcı ve cezalandırıcı nitelikte olmayan alternatif sivil hizmetler sunmalı ve 318. maddeyi yürürlükten kaldırmalı veya değiştirmeli.

Dinî azınlıklara yönelik kısıtlamalar

Komite, şu konularda endişelerini dile getirdi:

    • Müslüman olmayan dinî toplulukların, ayrımcılığa maruz kalmadan inançlarını uygulamalarına yönelik kısıtlamalar (ibadet yerlerinin kayıt altına alınması ve mülk satın almaya veya mülkiyet hakkı edinmeye dair sınırlamalar dahil);
    • Protestan ve Yehova Şahitlerinin ibadet yerlerinin tanınmaması konusunda bürokratik engeller.
    • Türkiye vatandaşı olmayan Protestan ve Yehova Şahitlerine yönelik giriş yasakları, oturum izinlerinin yenilenmemesi veya iptali ve sınır dışı edilmeler dahil ayrımcı uygulamalara dair iddialar;
    • Alevi ibadet pratiklerinin resmî olarak tanınmaması.

Hükümet, herkes için düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne saygı gösterilmesini sağlamalı ve dinî azınlıklara karşı her türlü ayrımcılığı önlemeli ve bunlarla mücadele etmeli. Bu bağlamda, ibadet yerleri ile yabancı dinî topluluk üyelerinin hareket özgürlüğü dahil olmak üzere dinî azınlıklara karşı ayrımcılık içeren tüm mevzuat, politika ve uygulamaları yürürlükten kaldırmalı veya değiştirmeli.

Ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret suçlarının ele alınması

Komite ayrıca Türkiye’yi, her türlü ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret suçunu derhal ve etkili bir şekilde soruşturmaya, faillerin adalete teslim etmeye ve suçlu bulunmaları halinde uygun yaptırımlarla cezalandırmaya ve mağdurlara yeterli tazminat sağlamaya çağırdı.

Herkes için insan haklarını güvenceye almak

Komite, Türkiye’nin MSHS kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için bu sorunları ele almasını şiddetle tavsiye etti. Bu bağlamda, yasal reformlar yapılması ve azınlık hakları ile din veya inanç özgürlüğüne yönelik daha güçlü koruma önlemleri alınması gerektiği vurgulandı.

Oturumun gözlemleri ve tavsiyeleri hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu