Kenan Evren’le anlaşabiliyorduk, Erbakan’la uyuşamadık
Radikal, 31.10.2011
Devlet-siyaset-din ilişkilerinin iç yüzünü en iyi bilen isimlerden Altıkulaç, “Biz askere derdimizi anlatabildik ama Erbakan ve ekibine anlatamadık. Onun istediği gibi bir Diyanet olmak mümkün değildi” diyor.
Niye?
Tayyar Altıkulaç, 1971’de Diyanet’e başkan yardımcısı olarak atandı. 1978’de Diyanet İşleri Başkanı oldu. 9 yıl bu görevde kaldı, emekli olarak ayrıldı. Ne askerler, ne sıkıyönetimler, ne başbakanlar gördü. Kenan Evren’le, Erbakan’la, Turgut Özal’la, Süleyman Demirel’le ve Ecevit’le çalıştı. Ufuk Yayınları’ndan 3 cilt olarak çıkan hatıratı ‘Zorlukları Aşarken’, Türkiye’de din-devlet-siyaset ilişkilerinin tarihini ve içyüzünü anlatan müthiş bir kaynak.
12 Eylül sonrası Kenan Evren cumhurbaşkanı olduğunda Diyanet İşleri Başkanı’ydınız. O günleri nasıl hatırlıyorsunuz?
Kenan Paşa TRT ve MİT gibi kurumlarla yaşadığım zorluklarda çok destek olmuştu. Bunu hatırlıyorum evvela.
Ne olmuştu TRT’yle?
TRT’nin bazı saçmalıklarına karşı Evren benim yanımda yer almıştı. Örneğin TRT’ye göre biz kandillerden önce paket çekimler yapacakmışız. Yani kandil olmayan bir günde, ben camide cemaati toplayacak, “Aziz cemaat…Bugün kandildir” diyecek, konuşma yapacakmışım. Kandil geldiğinde bunları yayımlayacaklarmış.
Saçmaymış gerçekten…Tabii. Cemaati figüran, Diyanet İşleri Başkanı’nı aktör yapmaktı bu. Ben kabul etmedikçe Başbakanlık’tan emir üstüne emir geliyordu. Bir el belli ki bu mevzuyu karıştırmak istiyor. Baktım derdimi anlatamıyorum. Köşk’e çıktım. Kenan Paşa’nın araya girmesiyle bu işi ancak düzene koyabildik.
Bir el karıştırıyor dediniz, kim o?
TRT din yayınlarını kendi yürütmek istiyordu. Böyle yaparak akılları sıra sansür uygulayacak, belki bazı görüntüleri ayıklayacaklardı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Amiral Erdoğan Yazıcı’nın maiyetinde çalışan bir denizci yüzbaşı varmış. Bütün bu tepkileri bize karşı yönetenin o olduğunu sonra öğrendim. Kandil konusunu halletmeye çalışırken bir yazı daha geldi. Bakanlar Kurulu kararı değiştirilerek 30 bin kişiden fazla kimselerle, 30 yaşından küçük ve 65 yaşından büyüklerin hacca gitmesi önlenecekmiş. Bunu da Evren’e aynı gün anlattım. Ve vazgeçildi.
Öyleyse Evren’le iyi anlaşıyorduk mu diyorsunuz?
Kenan Paşa’nın en iyi tarafı kendisiyle tartışılabilir bir asker olmasıydı. Önce itiraz ederdi, ama sonra ikna olurdu. Yalnız dürüst ve açık olmanız gerekiyordu.
_____________________________________________________________________________________________