Erdoğan’ın “tek din” çıkışı tepki çekti / Erdoğan’s “one religion” statement aroused reactions
07.05.2012, Taraf
Summary in English below.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün partisinin Adana’daki İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Dört tane kırmızı çizgimiz var. Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek din” sözlerine muhalefet partileri ile inanç temsilcileri tepki gösterdi.
Hukukçular ise Erdoğan’ın sözlerinin yasalara göre suç teşkil ettiğine vurgu yaptılar.
Taraf ’a konuşan aydınların, siyasetçilerin ve inanç temsilcilerinin değerlendirmeleri şöyle:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu:
“Devletin dini ve inancı olmaz, yurttaşların olur. ‘Tek din’ gibi bir söylemi, demokrasiyle bağdaştırmak ve kabul etmek mümkün değil. Siyasetçilere düşen görev, tüm dinlere ve inançlara saygı gösterip, yurttaşların dinlerini ve inançlarını rahatça yaşayabilecekleri ortamı yaratmaktır.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan:
Başbakan’ın artık ‘tek’likten vazgeçip, farklılıkları görmesi ve bilmesi lazım.
Başbakan ayrımcılık yapıyor
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel:
Başbakan ayrımcılık yapıyor. Dünya kamuoyu da böylelikle Erdoğan’ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu anladı. Erdoğan, bizim başbakanımız değil. Kendisi de zaten açıklamalarından birinde ‘Ben Alevilerin Başbakanı değilim’ demişti.”
Türkiye Rum Cemaati Sözcüsü Laki Vingas:
Açıkçası çok şaşırdım. Bu konu çok hassas bir konu. Türkiye’nin Başbakanı nasıl bu şekilde konuşabiliyor? O zaman bizim gitmemiz lazım. Biz, doğduğumuz andan itibaren ailemizin bize vermiş olduğu o kültürün içerisinde yaşıyoruz. Tek bayrak altında farklı din mensupları kendilerini nasıl konumlandıracak? Türkiye şu anda bir demokratikleşme süreci içerisinde. Biz de din mensupları olarak bu demokratikleşme süreci içerisinde büyük uğraşlar içerisindeyiz. Din kavramı bu kadar ayrıştırılıyorsa bizim vatandaş olarak durumumuz ne olacak?
Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel:
Başbakan’ın sözlerinde ciddi sıkıntı var. ‘Tek din’ söylemi hukuka aykırı. Kanunlarda farklılıkları koruyan ceza yasası maddeleri var. Anayasa’da da din özgürlüğü var. Başbakan’ın din ile ilgili söylemi herhalde dil sürçmesinden kaynaklanıyor.
Emekli Askerî Hakim Ümit Kardaş:
Siyaseten sorunlu sözler. Talihsizlik. Zaten anayasa, sistem ‘tek’lik üzerine kurulu. Cumhuriyet’in baştan beri paradigması ‘tek’çi. Anayasalar da ‘tek’çi felsefeye göre hazırlanmış. Yeni anayasa yaparken, bu tekçiliğin dışına çıkmak gerekiyor. Bu anlayışla anayasa yapılacaksa bundan bir şey çıkmaz.
Habertürk yazarı Soli Özel:
Bütün bu din vurgularından rahatsızlık duyuyorum. Herkesi din üzerinden tanımlamaya çalışıyor. Böylelikle o dine inanmayanlar dışlanmış olunuyor. Bu açıklama ile birlikte Kürt meselesinin din ortaklığı yoluyla çözülebileceğine ilişkin bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Bu tür önemli bir konuşmayı Başbakan Erdoğan’ın planlamadan yaptığına inanmıyorum. Dinden ne anladığını bilmiyorum. Laik bir devlet içinde keskin bir şekilde bu vurgulama yapılamaz.
Avukat Erdal Doğan:
Bir ırkı, bir dini, bir inancı, bir düşünceyi başka bir düşünceye, ırka ya da inanca üstün ya da hâkim kılmak Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanmıştır. Anayasamızda kabul edilen uluslararası sözleşmelerde de bu doğrudan bir ırkçılıktır. Hem Ceza Kanunu açısından hem de siyasi etik açısından büyük bir ayrımcılıktır. Bu açıklama Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinin ayrımcılık ve aynı zamanda halk arasında bir farklılık yaratma açısından ilgili normunun ihlali olarak kabul edilebilir.
Summary
Speaking at a AK Party meeting held in Adana Prime Minister Erdoğan said “We have four red lines, one state, one nation, one flag and one religion”. Opposition parties and representatives of religious groups reacted to this statement expressing discomfort. Lawyers on the other hand observed that his reference to “one religion” constitutes a crime under Turkish law.
________________________________________________________________________________________